İlçemiz Anadolu İmam Hatip Lisesi Meslek dersi Öğretmenlerinden Zümre başkanı Muhammed SEYLAN tarafından Uzaktan Bağlantıyla Öğretmenlere anlamlı bir seminer verildi. Peygamberimizin eğitimde kullandığı metotlar ile günümüzde tavsiye edilen metotların karşılaştırılması dikkat çekti.

 

• Hataları yüze çarpmamak, güzel bir şekilde uyarmak,
• İlim öğrenmeye ve öğretmeye teşvik etmek,
• Faydasız ilimden uzak durmak,
• Konuşmalarının tane tane olması,
• Belirgin ve açık kelimeler kullanması,
• Söylediği söz anlaşılsın diye 3 kez tekrarlaması,
• Konuşmayı gereksiz yere uzatmaması ve aşırı derecede kısa tutmaması,
• Herkesin seviyesine hitap etmesi,

Müellifimiz, bir muallimin kâmil olabilmesi için gerekli özellikleri 4 başlık altında topluyor:

• Yaratılış Güzelliği
• Ahlak Güzelliği
• Söz Güzelliği
• Davranış Güzelliği

Âlemlere rahmet ve öğretici olarak gönderilen Peygamber Efendimiz aleyhisselamın tüm bu özellikleri kendisinden barındırdığı için, bütün mahlûklardan üstün kılındığı açıkça görülmektedir.

O, eğitimi ve insanları bilgilendirmeyi okul sıralarındaki gibi 40 dakikaya değil, hayatının her alanında yer vermiştir. Her fırsatta insanlara bir şeyler öğretmeyi amaç edinmiştir.

Kendisini nübüvveti sebebiyle üstün görenlere; "Ben de sizin gibi Mekke'de kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum." diyerek onlara yakın davranmıştır.

Kardeşlerim, Peygamber Efendimiz aleyhisselamda bulunan bu vasıflarla kendimizi bir değerlendirelim:

Biz nasıl muallimleriz?

Çevremizdeki insanlara karşı onun gibi hoşgörülü olabiliyor muyuz?

Makamımız ve bulunduğumuz mevkiler bizi insanlarla iletişim kurmaktan alıkoyuyor mu?

Küçücük bir çocuğun sorduğu birbirinden anlamsız sorulara, sabırla ve ümmetin umudu olacak düşüncesiyle cevap verebiliyor muyuz?

Soru sormak için, aniden yolunu kesen bir adamın sorusuna sakin ve güler yüzle cevap verme hoşgörüsünü gösterebiliyor muyuz, yoksa trafikte bile katlanamazken azarlıyor muyuz?

İslam ile henüz yeni tanışmış bir insana kardeşçe mi yaklaşıyoruz, yoksa en küçük hatasında tekfir edecek fırsatı mı kollamaya çalışıyoruz?

Adalet konusunda "Kızım Fatıma dahi olsa... " diye başlarken cümlesine Kâinatın efendisi; biz... Biz ne diyeceğiz? Benim cemaatimdense gelsin mi? Yoksa "kızım Fatıma bile olsa... " diyebiliyor muyuz?

Sahi, dostlarımıza sorsak hatta düşmanlarımıza da; bize "el- Emin" derler mi?

Bizler sahabeler gibi şanslı değiliz belki. O'nu görmeden yolundan gidiyoruz, gitmeye çalışıyoruz. Ama Efendimiz aleyhisselam giderken bize iki emanet bıraktı. "Onlara sımsıkı sarılın." dedi. Kitap ve Sünnet...

Onlara sımsıkı sarılalım... O'nu anlatan kitaplara sımsıkı sarılalım... Ve bu kitapla başlayalım, O'nu öğrenmeye, O'nun gibi öğretmeye...

2. BÖLÜM: PEYGAMBER EFENDİMİZ aleyhisselamın ÖĞRETİM METOTLARI

Bu bölümde, Efendimiz aleyhisselamın "muallimlik" vazifesini icra ederken uyguladığı yöntemler başlıklar halinde ele alınmaktadır. Her yöntem birden fazla hadis ve kıssa ile örneklendirilmektedir.

Başlıklar şunlardır;

• Yaparak, Yaşayarak Öğretme Yöntemi
• Tedrici Olarak Öğretmesi
• İtidalli Oluşu Ve Usandırmaması
• Bireysel Farklılıkları Gözetme
• Soru- Cevap Yöntemi,
• Mukayese Ve Temsil Yöntemi
• Teşbih Ve Benzetme Yöntemi
• Toprak Üzerine Şekil Çizme Yöntemi
• Beden Dilini Kullanma Yöntemi

Efendimiz aleyhisselam bu yöntemleri kullanarak toplum arasında konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır.

• Konuları Pekiştirme- Dikkat Çekme

Aynı zamanda Efendimiz aleyhisselam'ın, yazıyı ve dil eğitimini tebliğ ve öğretimde önemli bir araç olarak gördüğü ve Ashabını dil öğrenmeye ve öğretmeye teşvik ettiği de kitabımızın içerisinde belirtilmiştir.

Özette değindiğim madde ve örneklerin bir kısmı ya da kitapta yazılan örneklerin tamamı sadece misallerden ibarettir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin bütün metotları bunlardan ibarettir demek doğru olmaz elbette.  Onun hayatını, hadislerini inceleyen herkes bunları ve daha fazlasını görerek iyi bir öğretici olabilirler.